Yenilikçi Türk Hareket Partisi YTHP Genel Başkanı Ertan Simitçi, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde yaptığı paylaşımda, FETÖ’NÜN Kosova’daki varlığına ve Türk toplumuna verdiği zarar dikkat çekti.
Simitçi, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Türkiye’de olduğu gibi, bugün birçok ülkede ve ülkemiz Kosova’da farklı etkinliklerle anılmaktadır. Yüzlerce masum insanın, askerin, polisin şehit düştüğü, yüce Meclisin bombalandığı bu gece, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti tarihi bir süreci yaşamış oldu. O günden sonra Türk milleti büyük bir demokrasi sınavını daha başarıyla tamamladı.
Türkiye’nin bu sınavı başarıyla tamamlaması, FETÖ’nün bugün faal olduğu ülkeler için bir anlam taşımakta mıdır?
FETÖ unsurlarının Kosova’da halen aktif olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Eğitim, medya, kamu, siyaset, ekonomi, sivil toplum alanlarında kamufle bir şekilde içten içe hareket ederek Türkiye ve Türk toplumuna karşı büyük bir operasyon sürdürdükleri aşikardır. Son zamanlarda FETÖ terör örgütünün en önemli ayağı medya, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve siyaset kurumları olmuştur. Medya üzerinden özel yayınlar yaptırarak özellikle Türkiye’ye karşı ırkçı düşüncelerin arttırılmasına yönelik çabaları devam etmektedir.
Diğer yandan, Kosova’da yaşayan Türk toplumuna uzun yıllar hizmet etmiş, emeği geçmiş ve milli şuura sahip sanatçılar başta olmak üzere, aydınlar, siyasetçiler, iş insanları ve dernek temsilcilerinin etkisini azaltmaya yönelik operasyonlar düzenlendiğine şahit olmaktayız. Çünkü bu şuuruna sahip kişilerin Türk toplumunda saygınlığı vardı. Fakat 15 Temmuz’dan sonra yürütülen operasyonlar başarılı bir şekilde işleyerek, hatta bugün bazı şahsiyetler FETÖ iltisaklı oldukları gerekçesiyle toplumdan tamamen tasviye edilmiş durumdalar. Fakat her ne hikmetse 15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ unsurlarıyla iç dışlı olanlar, ticaret ve siyaset yapanlar, FETÖ yurtlarında ve okullarında yetişenler bugün birçok sanatçımızdan ve aydınımızdan çok daha büyük rağbet görmektedirler. Velhasıl kelam, bugün Türk toplumunun neredeyse tüm köklü kuruluşları ve şahsiyetleri bilinçli bir şekilde pasifize olmuş durumdadır. FETÖ’nün de asıl gayesi bu olsa gerek ki verimsiz, üretemeyen ve temsiliyetsiz bir Türk toplumu istiyorlar!
Bu durumu gözlemleyebilmek aslında çok basittir: “Türk toplumunun eğitim, siyaset, medya ve kamusal alanda temsiliyetinin bugün hangi durumda olduğuna bakmak ve geçmişle bir kıyaslama yapmak yeterli olacaktır”!
Bugün Kosova Türk toplumunun üzerinde öyle bir baskı yaratıldı ki, savaştan önce bile böyle bir baskı yaratılmamıştı. Bugün insanlar düşüncelerinden dolayı ötekileştirildi; kurumlarımız bilinçli bir şekilde pasifleştirildi; nitelikli gençlerimiz işsiz; insanlarımızın ekonomik gücü ve refah seviyesi her geçen gün kötüleşiyor ve yine ifade ediyorum devlet kurumlarında temsiliyet gücümüz yok denecek kadar azalmış durumda! Türk toplumunun gerçekten psikolojik bir savaşla mücadele ettiğini ifade etmek yerinde olacaktır.
Bizim 15 Temmuz destanından çıkarmamız gereken birçok ders varken, bazı kurumların inatla ve ısrarla bu durumu görmemezlikten gelmesi, sessiz kalması ve hiçbir somut adım atmaması düşündürücüdür. Sonuçta hepimizin ortak gayesi üretken ve gelişen güçlü bir Türk toplumu yaratmaktır. Bunun için kaliteli kadrolar yetiştirdik. Fakat yetiştirmiş olduğumuz bu kadrolara maalesef ne kamuda, ne de özelde istihdam olanakları yaratamadık. Hatta bugün Türkiye’nin birçok üniversitesinde bölüm birinciliği ile mezun olmuş genç arkadaşlarımıza yeni iş imkanları yaratmanın yollarını aramımız gerekiyorken, bugün bu durumda olmamızın nedenlerini sorguladığımızda hemen ‘birileri bizleri’ bölücü olarak ithamlarda bulunmaktalar. Fakat tüm ithamlara ve saldırılara rağmen gerçekleri değiştiremeyeceklerine göre, artık bu konuları ve ithamları geride bırakarak, toplumun istikbalini konuşmamız gerektiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Sadece FETÖ unsurlarına karşı değil, Türk toplumunun istikbalini istemeyen tüm unsurlara karşı birlikte mücadele vermemiz gerekmektedir. Nasıl ki 1951 yılında yeniden doğuş yaşandıysa, şimdi de yeni bir dönemin ve değişimin yaşanması için bilinçli davranmak gerekmektedir.
Bu düşüncelerle bugün 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik gününde, Türkiye’nin istikbalini muhafaza etmek için şehit düşmüş tüm şehitlerimizi saygıyla ve minnetle anıyor, bu tür olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum. Anavatanımız Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü, şanlı Türk bayrağının varlığı hepimiz için çok değerliyken, aynı temennilerimizi Rumeli’de yaşayan tüm soydaşlarımız için de diliyor ve arzuluyoruz.”
KOSOVA GAZİLERİNDEN PROTESTO GÖSTERİSİ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI