Türkiye’nin Kosova Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, 15 Temmuz hain darbe girişimi yıldönümünde Kosovaport’a verdiği mülakatta, o gece yaşananlar, FETÖ’nün iç yüzü, FETÖ’yle mücadele ve Türkiye’nin bu süreçte Kosova ile ilişkileri konusunda sorularımızı yanıtladı.
-Yedinci yıldönümünü kaydettiğimiz, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi’ne giden yolda neler yaşandığını bir kez daha hatırlatır mısınız ?
-15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ terör örgütünün devlet kurumları ve özellikle güvenlik güçleri içindeki uzantıları kendilerine Türk milletini korumak üzere teslim edilen silahları millete doğrulttu. Ankara’da demokrasiye sahip çıkmak için olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisini bombaladılar. Emniyet Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı gibi güvenlik kurumlarını ele geçirmeye çalıştılar. Ancak milletin sokağa dökülmesi ve devlete sadakat duyan güvenlik güçlerinin kahramanca direnişi sayesinde amaçlarına ulaşamadılar. Bu bakımdan 15 Temmuz Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasıdır. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu Türk halkı herkese göstermiştir. FETÖ ve diğer terör örgütlerinin hedefi Türkiye’nin zayıf düşürülmesidir. Bunun için dini, milli duyguları istismar etmeye çalışmaktan eğitim kurumları aracılığıyla eleman devşirmeye kadar farklı yöntemleri kullandılar. Ama 15 Temmuz sonrası Türkiye bu yasadışı yapılarla hukuk çerçevesinde başarılı bir mücadele yürüttü. Bu nedenle 15 Temmuz’un 7. Yıldönümünde Türkiye’nin çok daha güçlü olduğunu söyleyebilirim.
-FETÖ’nün karanlık yurt dışı yapılanmasına ilişkin bilgi verebilir misiniz ?
-Terörizm uluslararası bir tehdit olduğu için mutlaka etkin bir uluslararası işbirliği gerektiriyor. FETÖ’nün yurtdışı yapılanması bu bakımdan önemli bir örnek oluşturuyor. FETÖ eğitim kurumları ve dini kurumlar aracılığıyla yurtdışında insanların duygularını istismar ederek terörist faaliyetlerine finansman yaratıyor. Bunun için kara para aklama dahil sınır aşan örgütlü suç niteliğinde faaliyetlerde bulunuyor. Bu nedenle tüm dost ve müttefik ülkelere FETÖ’nün sadece Türkiye için değil, kendi ülkelerindeki kurumlar için de bir tehdit oluşturduğunu anlatıyoruz. Örneğin, ABD’de Ohio Eyaletinde FETÖ okullarının usulsüz mali faaliyetleri nedeniyle hukuki süreç başlatıldı. Bu örnekten de anlayabileceğimiz gibi FETÖ iltisaklı eğitim kurumları, şirketler ve dini kuruluşlar esas itibariyle bu maske altında terörizmin finansmanı başta olmak üzere yasadışı faaliyetler yürütüyor.
-Türkiye FETÖ’nün yurtdışındaki bu kapsamda Kosova’daki yapılarıyla nasıl mücadele etmektedir? Alınan neticelere örnek verebilir misiniz ?
-Ne yazık ki Kosova’da FETÖ faaliyetleri ve mevcudiyeti devam ediyor. Kosova ile FETÖ ile mücadele konusunda özellikle 15 Temmuz sonrası işbirliğimiz ilerledi. FETÖ’nün eğitim kurumu kisvesi altında terörist faaliyetlerine finansman sağlama ve eleman devşirme çabalarını önlemek için Maarif Okullarını Priştine ve Prizren’de faaliyete geçirdik. Bu okulların eğitim kalitesini ve fiziki imkanlarını yükseltmek için Kosova kurumlarıyla işbirliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak, FETÖ ile mücadele konusundaki işbirliğimizin yeterli seviyeye ulaştığını söyleyemeyiz. Bunu daha da güçlendirmek için Kosova Hükümetine terörizm ve örgütlü suçlarla mücadelede işbirliğinin hukuki altyapısını teşkil edecek bir anlaşma taslağı önerdik. Aynı zamanda bu konuda iki taraftan ilgili tüm kurumların katılımıyla düzenli bir istişare mekanizması oluşturmak istiyoruz. FETÖ’nün Kosova’nın demokratik kurumları için de ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünürsek FETÖ ile mücadele alanında işbirliğimizi derinleştirmenin iki tarafın da çıkarına olacağını görebiliriz.
/kosovaport/
PRİŞTİNE ÜNİVERSİTESİ’NDE EĞİTİM GÖRMEK İSTEYEN TÜRK ÖĞRENCİLER İÇİN ÖNEMLİ DUYURU
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI