a

BÜYÜKELÇİ ANGILI KOSOVAPORT’A KONUŞTU: KUZEYDEKİ GERİLİME TEK ÇÖZÜM DİYALOG

Türkiye’nin Kosova Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, Kosova’nın kuzeyinde artan gerilim ve Türkiye’nin bu duruma bakış açısına yönelik sorularımızı yanıtladı.

Türkiye’nin, Kosova’nın kuzeyindeki gerilime bakış açısına yönelik sorumuza Büyükelçi Angılı, “Türkiye başından beri Kosova ile Sırbistan arasındaki problemlerin diyalog yoluyla çözülmesinden yana. Çünkü bunun tüm balkanlardaki istikrarı da etkileyebilecek bir unsur olduğunu düşünüyoruz. Tabi son dönemlerde ilaveten meydana gelen olaylar, 29 Mayıs’ta (2023) KFOR askerlerine yönelik darp eylemi ardından NATO’nun çağrısı üzere Türkiye KFOR’a ilave destek gönderdi. Bazı Türk askerleri ülkenin kuzeyinde de görev yapıyor. Bu bizim konuya ilgimizi biraz daha arttırdı. Özellikle de Türkiye’deki kamuoyunun ilgisini de arttırdı. Dolayısıyla yakından izlemeye çalışıyoruz.” cevabını verdi.

“Kuzeyde yaşanan soruna tek çözüm diyalog”

Kuzeyde yaşanan soruna tek çözümün diyalog olduğunu belirten Büyükelçi Angılı, “Kalıcı çözümün yolu ancak iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm olursa mümkün. Türkiye kalıcı bir çözüm istiyor. Yani kalıcı bir anlaşma ve dolayısıyla Balkanlar’da kalıcı bir barış ve istikrar. Eğer bir taraf, bu Kosova da olabilir Sırbistan da, bir çözüm dayatması karşısında kendisinin hakkını yendiğini düşünüyorsa o zaman o tip sorun çözümleri kalıcı olmuyor. Kalıcı olmadığı zaman da sorunları bir nevi halının altına süpürmüş oluyorsunuz. Bu sorunlar büyüyor ve belki bir sene, belki beş sene sonra daha büyük sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Aslında, şimdiki sorun da geçmişte bie çözüm bulunamamasından kaynaklı. O yüzden diyalog diyoruz” ifadelerini kullandı.

“Her iki tarafın da içine sinecek bir çözüm bulunmalı”

Uluslararası camianın Kosova’ya yönelik Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulması baskısı konusunda ise Büyükelçi Angılı, birliğin Kosova tarafından geçmişte kabul edildiğini ve mecliste onaylandığını hatırlatarak, “bir hükümetin geçmişte imza attığı veya onay verdiği bir anlaşmayı başka bir hükümet iktidara geldiğinde uygulamam derse o zaman uluslararası ilişkileri kuramazsınız. Şu anki Başbakan Kurti de ilke olarak Sırp Belediyeler Birliği’ni kabul ediyor. Burada önemli olan içinin nasıl doldurulacağı meselesi sorun yaratıyor. Burada da diyalog önemli. Her iki tarafın da içine sinecek bir çözüm bulunmalı” dedi.

“Balkanlarda kalıcı istikrar istiyoruz”

Kuzeyde yaşanan gerilimin Türkiye’nin Balkanlara yönelik politikalarını daha aktif hale getirmesini ya da değiştirmesini gerektiriyor mu ? sorumuza da yanıt veren Büyükelçi Angılı, Türkiye’nin Balkanlarda oldukça aktif olduğunu ve Türkiye’nin aynı zamanda bir Balkan ülkesi olduğunu belirterek, “Türkiye’de Balkan kökenli birçok vatandaşımız yaşıyor. Kosova’da da bir Türk toplumu yaşıyor. Balkan politikamız dış dinamiklerden ziyade, Balkanların içindeki dinamiklere odaklı. Birincisi, Balkanlar’da kalıcı istikrar istiyoruz. Diğer Balkan ülkeleri arasında çatışma istemiyoruz çünkü, bizim en büyük ticari ortağımız Avrupa ve Avrupa’ya açılan kara köprümüz Balkanlar. Dolaıyısıyla burada istikrarsızlık yeşerirse Türkiye’nin ticari ilişlilerine olumsuz etkisi olur. İkincisi, Balkanlarla bir gönül bağımız var. Bu nedenle Balkanlarda kalıcı itikrarı destekleyecek her adımın ve her sürecin içinde yer almaya çalışıyoruz. ” ifadelerini kullandı.

“İki tarafın talep etmesi durumunda Türkiye, diyaloğa dahil olabilir”

Büyükelçi Angılı’ya, kuzeyde yaşanan olaylar ve diyalogda çıkmaza girilmesiyle birlikte, Türkiye’nin diyaloğa dahil olma ihtimalinin artıp artmadığını da sorduk.

Büyükelçi Angılı, Sırbistan ve Kosova’nın talep etmesi durumunda, Türkiye’nin diyalog süreci içerisinde ortaya çıkan bir kriz veya gerilim gibi durumların aşılması için devreye girebileceğini söyledi. Bunun diyalog sürecine parallel veya alternatif bir durum olmayacağını kaydeden Büyükelçi Angılı, diyaloğun daha iyi ilerlemesine katkı sağlayacağını dile getirdi.

“Kuzeydeki gerilimin bölgesel çatışmaya dönüşmesinden kimze kazançlı çıkmaz”

Kuzeyde yaşanan gerilimin bölgesel bir çatışmaya dönüşme ihtimali konusunda ise Büyükelçi Angılı, “böyle bir ihtimal olmaması için herkesin uğraşması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye de bu anlamda üzerine düşen herşeyi yapmaya hazır. Ancak, en büyük sorumluluk burada ilk etapta Kosova ve Sırbistan liderlerine düşüyor. Onların ardından da bu işin kolaylaştırıcılığını yürüten Avrupa Birliği’ne düşüyor. Böyle bir ihtimalden kimse kazançlı çıkmaz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin Kosova’ya 500 asker göndermesinin, NATO’nun balkanlarda güvenliğin tesisi için Türkiye’ye daha büyük bir rol verdiği anlamına mı geliyor?” sorumuza Büyükeçi Angılı şu yanıtı verdi:

“Türkiye’nin rolü zaten büyük balkanlarda. KFOR Kosova’da görev yapmaya başladığından bu yana Türkiye, KFOR’a en büyük asker sağlayıcılarından biri. Türkiye’nin zaten belli bir ağırlığı ve rolü olduğu için böyle zor bir dönemde Türkiye’den asker geldi. Yoksa Türkiye’nin rolü artsın diye değil.”

Büyükelçi Angılı ayrıca, yüksek olasılıkla bir sonraki KFOR komutasını Türkiye’nin devralacağını da sözlerine ekledi.

/Kosovaport/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BORELL, 4 SAATLİK GÖRÜŞMENİN ARDINDAN KAMERALARIN KARŞISINA ÇIKTI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş