GAFLETE DÜŞMEK…

5

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

20 Mart 1951 tarihi, Kosovalı Türkler için, bu topraklarda süren 38 senelik  (1912- 1950) karanlık dönemin sonudur.

Kosova’da “yeniden doğuş” olarak tanımlanan Türk varlığının resmiyet kazandığı, eğitimden, kültüre, dil kullanımından medyaya, devlet organlarında temsil edilmekten sosyal statüye kadar uzayan alanlardaki hak ve özgürlüklerine kavuştuğu büyük bir gündür 20 Mart 1951 tarihi…

Sözün kısası, 20 Mart 1951 tarihinde, o dönem Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti merkezi organlarının teşvikiyle o dönem Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi devlet organları tarafından alınan karar, Kosova Türklerinin, bu topraklarda, diniyle, diliyle, kültürüyle varlığını sürdürmesine resmen imkan tanınmıştı.

20 mart 1951 günü, bugün tanık olduğumuz bazı yeltenişlerle desteklenmek istenen sadece Türkçe eğitim hakkının verildiği gün değildir.

Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) yönetiminin, Başbakan Albin Kurti ve Eğitim Bakanı ile KDTP milletvekilleriyle birlikte Türkçe eğitimin de verildiği Priştine’deki “Elena Gjika” ilköğretim okuluna ziyaret düzenleyerek, KDTP Genel Başkanı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı  Fikrim Damkan’nın, “Türkçe eğitimin 72. Yılı” mesajını yayımlamasıyla, 20 Mart 1951 tarihi, Türklere verilen ana dilinde eğitim hakkı olarak lanse etmeye çalışması neyin nesi?

KDTP gaflete mi düştü ki, 20 Mart 1951 tarihi ve 72 yıl önce alınan kararın, Türk kimliğinin en önemli tarihlerinden birini teşkil ettiğini, Kosova’da Türklüğün ve Türkçe’nin yeniden doğmasına vesile olan bir gün olduğunu, Türklerin yeniden var olmasının muştulayıcı niteliğini  gözden çıkardı.

Yenilikçi Türk Hareket Partisi (YTHP) de bir türlü ilişkilendiremediğimiz, 20 Mart 1951 Türkçe Eğitimin kabulünün yıldönümünü anma vesilesiyle “Kosova’da Nüfus Sayımı ve Önemi” konulu panel düzenleyeceğini duyurması da düşünmeye iten ayrı bir konu.

Türkçe eğitimin, nüfus sayımı ile nasıl bir alakası olabilir anlayamadık.

20 Mart 1951 tarihinde Kosovalı Türklere tanınan hakların sadece anadilde eğitim hakkının verilmesine indirgenmesi, doğru bir yaklaşım değildir.

Velhasıl, iki parti de anlaşılan, Türkçe eğitime odaklanmış, her ikisi de kendilerince, rekabet içine girerek, belki de Kuzey Makedonya örneğinde 20 Mart’ı Türkçe Eğitim Bayramı yapar mıyız planları içindeler. Ne belli…

Türkçe eğitim başka, Türk kimliği başka. 20 Mart’ı Türkçe eğitim yıldönümü olduğu algısını oluşturmak, tarihi gerçekleri çarpıtmak anlamına gelir.

20 Mart 1951 tarihi, Kosova’da Türklere anadilinde eğitim, Türklerin kendine özgün kültürlerini yaşatmaları için kültür sanat derneklerinin kurulması ve Türklerin ana dillerinde haber alma haklarının tanındığı tarihtir. Bu tarihte alınan kararla verilen geniş hakların sadece eğitim ile sınırlandırılması doğru bir yaklaşım değildir.

Şüphesiz, Türkçe eğitim her şeyin başındadır, ancak, kültürümüzü, haberleşmeyi ve diğer alanları görmezden gelmek, Türklerinin bugün  ulaştığı muasır medeniyet seviyesini yansıtma gayretlerine  hizmet etmez.

72 senedir Kosova’da Türk halkının gelenek ve göreneklerini, örf ve adetlerini, tüm zorluklara göğüs gererek yaşatan Türk kültür ve sanat dernekleri, 72 senedir aralıksız olarak Türk halkını olup bitenler hakkında haberdar eden eski adıyla Priştine Radyosu, bugünkü adıyla Kosova Radyosu’nun çaba ve gayretlerine haksızlık değil mi?

20 Mart 1951, Kosovalı Türkler açısından sadece Türkçe eğitime ne hapsedilebilir, ne de Türkçe eğitim ile sınırlandırılabilir…

Ercan Kasap

20 .03.2023