Kosova’da Türk dilinde eğitim 70 yılını doldurdu geçen yıl.
Türkçe eğitimin yapıldığı okulların açıldığı 1951 yılı, Kosova’da Türklerin geleceği açısından bir milattır.
Kosovalı Türklerin dimdik ayakta durmasında en büyük katkısı olan Türkçe eğitim başlamıştır.
Kosova’da Türk halkının varlığını sürdürebilmesi için can damarlarından biri olan Türkçe eğitim, çoktandır hak ettiği öneme sahip olması açısından, üzerinde sürekli olarak durulmasını gerektiren alanlardan biri şüphesiz.
Kosova’da Türk halkının ayakta kalabilmesi, varlığı ve kimliğini yaşatmasının tek yolunun sağlam , kaliteli ve çağdaş bir eğitim- öğretim sürecinden geçtiği bilinciyle hareketle, 1951 yılını takip eden yıllarda belli aralıklarla Priştine, Prizren, İpek, Mitroviça, Vıçıtırın, Mamuşa ve Gilan’da Türkçe sınıflar açılmış, Türkçe eğitimin temelleri atılmıştır.
Priştine’de Türkçe eğitimin filizlendiği yıllarda o dönem “Vuk Karaciç” şimdilerde ise “Elena Gjika” ilköğretim okulunda uzun yıllar öğretmenlik yapan, şimdi ise merhum olan Mediha Ahmet, Kosova’da ilk Türk bayan öğretmenlerimizden biridir.
Öğretmen Mediha Ahmet, 30. Aralık 1991 yılında Tan gazetesine verdiği mülakatta, 1951 yılında Türkçe eğitimin başladığı dönemi ve Türkçe eğitim görme heyecanı ile eğitim şartları hakkında şunları belirtmiş. 1999 yılında yayın hayatına son verilen Kosovalı Türklerin tarihinde en önemli ve en köklü gazetesi olan Tan gazetesinde “Öğretmenlik Kutsal Bir Meslektir” manşetli söyleşiyi aktarıyoruz.
Tan: Sayın Mediha Ahmet, Siz Türk öğrencileriyle ilk çalışan öğretmenlerden birisiniz. Bu yıl Türkçe öğretimin 40. Yıldönümünü kutladık. Türkçe öğretimde çalışmaya başladığınız o ilk günleri anlatır mısınız?
M.A.: Ben, öğretmenlik denen bu kutsal göreve genç yaşlarda başladım. 1952/53 öğretim yılında Türkçe öğretimin başlamasıyla ben de öğretmen olarak çalışmaya başladım. O zaman öğrenci sayısı çok kabarıktı. Kitaplarımız yoktu. Dikte yaparak ders veriyorduk. Ama yine de belirli bir başarı kaydettik.
Tan: Sizin yakın 40 yıllık bir öğretmenlik görgünüz var, bize bu meslekte başarılı olmanın sırlarını açıklar mısınız?
M.A.: Çocuklarla çalışmak çok zevkli bir iş., ben bundan mutluluk duyuyorum. Daha küçük yaştan onları tanımak, onların psikolojik özelliklerini öğrenmek gerek. Onlara karşı her zaman iyi davranmak., hoşgörülü olmak. Öğretmen ilk sırada kendini öğrencilere sevdirmeli. Bu şekilde öğrenci de öğretmenle yakınlaşır.
Öğretmenin çocuklara daha birinci sınıfta okuma- yazmayı, matematik ve diğer dersler yanı sıra, ders çalışma alışkanlığı ve sevgisini öğretmesi gerekir. Öğretmen ilginç ders açıklama yöntemiyle çocukta ilgi uyandırarak, çocuğun dersleri dikkatle izlemesini sağlamalıdır. İşte bunlar öğretmenin çalışmasında temel prensipleri olmalıdır.
Tan: Sayın Mediha hanım, biraz da ders kitaplarına değinir misiniz? Ders kitapları yetersizliği çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?
M.A.: Eskiden de kitap sorunu vardı. Bugün de var. Bu sorun yıllar yılı çözüme kavuşturulamıyor. Bence son yıllarda bu sorun giderilmeye yüz tutmuştur. Yüksek sınıflarda sadece matematik kitabı Kosova ders plan ve programlarına uymuyor. Çünkü bu kitap Üsküp’te basılmıştır. Bu biraz güçlük yaratıyor. Diğer matematik ders kitaplarının da en kısa zamanda basılmasını bekliyoruz. Lektür kitaplarımız yeterince var sanıyorum.
Tan: Şimdiye kadar çok kuşaklar yetiştirdiniz, onların birçoğu bugün mühendis, doktor, öğretmen v.b. oldular. Bu sizin için nasıl bir duygu?
M.A.: Evet, dördüncü sınıfa kadar birçok kuşakla çalıştım. Bu kuşakları yetiştirmek bir öğretmen için onurlu ve sorumlu bir iştir. Benim yetiştirdiğim öğrenciler arasında, doktor, mühendis, hukukçu ve öğretmen bulunduğu gibi, daha bir sürü mesleklerde çalışan ve fakültelerde okuyanlar da var. Öğrencilerimin birer aydın olarak yetiştiklerini işitince mutluluk duyuyorum ve onların örneğinde hatıralarımın izlerini görüyorum.
Tan: İleriye yönelik neler söyleyeceksiniz?
M.A.: Bu kuşak benim yetiştireceğim son kuşak oluyor. Unuz yıllar öğretmenlik yaptım. Diyebilirim ki her zaman bu mesleği aynı istek ve sevgiyle sürdürdüm. Bu mesleği ve çocukları çok sevdiğim için onlardan ayrılmam güç olacak.
Tan: Genç öğretmenlere her hangi bir tavsiyeniz var mı?
Tavsiyem şu: Çocukları sevmeli, derslere hazırlıklı gelmeli, onlara karşı hoşgörülü olmalı ve iyi davranmalılar. Onlara ana baba gibi yakın olmalılar. Ayrıca , anababalarda iyi işbirliği yapmalılar. Bunlar başarının önkoşullarıdır. Böylece çocukların öğretmen ve derslere yönelik sevgi ve inançları artacaktır.
/kosovaport/
“GERÇEK” DERNEĞİ’NDEN TÜRKSOY HEYETİNE KÜLTÜREL PROGRAM
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI
HIRVATİSTAN SAĞLIK BAKANI BEROS YOLSUZLUK ŞÜPHESİYLE GÖREVDEN ALINDI
BALKANLAR’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ VE TÜRKOLOJİ SEMPOZYUMU SARAYBOSNA’DA BAŞLADI