a

TARİHİN GÖBEĞİNE YOLCULUK…

Göbeklitepe…12 bin yıla dayanan geçmişi ile dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu...Göbeklitepe’ye "tarihin sıfır noktası" tanımı da yapılıyor. Şanlıurfa yakınlığındaki bu tarihi kalıntılar, dünyanın dört bir yanından gelen turist ve tarih sevdalıları hayran bırakıyor.

Göbeklitepe…12 bin yıla dayanan geçmişi ile dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu…Göbeklitepe’ye “tarihin sıfır noktası” tanımı da yapılıyor. Şanlıurfa yakınlığındaki bu tarihi kalıntılar, dünyanın dört bir yanından gelen turist ve tarih sevdalıları hayran bırakıyor. Göbeklitepe’yi ziyaret edenler arasında bizler de vardık. Görülmeye değer Göbeklitepe’deki  tarihi kazılar ve bu eserin tanıtıldığı kompleks, son derece modern ve verdiği hizmetleri üst seviyede…

Prizren merkezli Kosova Kadınlar Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen kültür gezisine katılanlar… antik çağlardan modern zamanlara yolculuk yaptı adeta… Kültür gezilerinin önemini bir kez daha yerinde idrak etme fırsatı buldu.

Göbeklitepe, kültür gezimizin sadece bir kaç durağından biri idi. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bu gezinin kapsadığı Hasankeyf, Mardin, Midyat, Şanlıurfa ve Diyarbakır’a ziyaretlerden çok şeyler öğrendik. Benzersiz tarihi eserleri gördük, farklı kültür ve dinlere ait miraslar hakkında bilgi sahibi olduk…Tek sözle, tarihi yakından kokladık.

Batman havaalanına inişle başladı yolculuğumuz. Batman havaalanı binası ve şehir içinde modern bina ve alt ile üst geçitleriyle örülmüş yolları, Avrupai bir görünüm sergiliyor. Beklenmedik  bir sürpriz oldu açıkçası.

Dicle nehri üzerinde barajın yapımıyla, tarihi eserlerin taşınmasıyla yepyeni bir görünüm kazanan Hasankeyf’te keyifli anlar yaşarken, turizmin burada nasıl yeşerdiğine tanık olduk.

Konakladığımız milyon nüfusluk Mardin’in Artuklu ilçesi, mimarisi ve tarihi eserleriyle heyecanlandıran bir belediye. Birbirinin güneşine engel olmayan taş evler ve binlerce basamağın olduğu eşsiz manzaralar sunan tarihi bir yer.

Açık hava müzesi olan ve içinde onlarca tarihi mekan barındıran Mardin Artuklu’da, farklı dinî inanışlar paralelinde, sanatsal ve tarihi değeri olan müze, cami, medrese, türbe, kilise, manastırları (Ulu Cami, Kırklar Kilisesi, Şeyh Çabuk Cami, Zinciriye Medresesi , Hatuniye Medresesi, Telallar Çarşısı, Mor Gabriel Manastırı , Arkeolojik Müzesi)  gezdik. Hristiyanlığın buradan dünyaya yayıldığını, Katolik ve Ortodoksluğun, Hristiyanlığın mezhepleri olduğunu bizzat Süryani kilisesi papazından duyduk.

Harput, Mardin ve Hasankeyf bölgelerinde 1102-1409 yılları arasında hüküm sürmüş bir Oğuz Türkmen beyliği olan Artuklulardan kalan cami ve  nakış gibi işlenen minarelerdeki sembollerin anlamı,  Mardin Artuklu Hükümdarı II. Kutbüddin İlgazi’nin saltanatı sırasında (1176-1184) inşa edilen eşsiz tarihi mekanlar… Mekanların geniş teraslarından baktığınızda verimli topraklarıyla Mezapotamya ve tarlalardan oluşan denizi görüyorsunuz…

Midyat’ta küçük sarayları andıran taş mekanlar, müzeler, camiler, türbeler, kiliseler, Sıla, Hercai gibi dizilerin çekildiği Devlet Konuk Evleri… tarihi mekanların teraslarında kurulan çayhanelerde, bu bölgeye has türkülerin nameleri eşliğinde  Dibek, Harire ve isimlerini unuttuğumuz çok leziz kahveleri yudumladık…

Şanlıurfa’daki Balıklı Göl efsanesi, iki bin yıllık kaya mezarları, bir dizi cami, medrese, müze mekanlar tarihe ışık tutan yerler…

Dokuz bin yıllık tarihi geçmişe sahip Diyabakır’daki, surlar semtinde cami ve kiliseler, Ulu Cami, On Gözlü köprü, Hasan Paşa hanı, merkezden geçen dünyanın ikinci en uzun ihtişamlı  surları , şehre bambaşka bir hava katıyor.

Tüm gezilen mekanlar hakkında Mardin Valiliği’nin sağladığı rehber sayesinde çok kıymetli ve doyurucu bilgiler aldık. Onlarca kitap okumuş olsaydık bu bilgileri özetli şekilde öğrenemezdik.

Gözlemlediğimiz ise, gezilen şehirleri, PKK’nın, bu bölgenin  geri bırakılmış, gelişmemiş yönünde  dünyaya yaydığı propagandasının tam aksine, binalarıyla, yollarıyla ve diğer altyapısıyla oldukça modern ve gelişmiş bulduk. Güvenlik derseniz herhangi bir sıkıntı yok. Rahatça gezebilir, bölgenin güzellikleriyle tanışabilirsiniz. Her yer cıvıl cıvıl. Bir de tüm bu şehirler, hem çağa ayak uydurmuş, hem de tarihi eserleri  korumaya devam etmiş.

Gözümüze batan meselelerden ise, bölgede PKK baskısının devam ettiği izlenimine varmak oldu.

Ayrıca  gezdiğimiz şehirlerde  turizmin büyük getiri ve kazanç sağlayabileceği yönünde henüz bilincin oluşmadığı, çoğu esnafın müşteriye tebessümle yaklaşmadığı, soğuk tavırların rahatsız edici olduğunu vurgulamak lazım, tıpkı Kosova’da hizmet sektöründe olduğu gibi.

Buna rağmen, turizmden faydalanması gerektiğini bilenler de var. Söz gelimi, Şanlıurfa’da Balıklı Göl yakınlığındaki çarşıda yer alan bir restoranda, garsonlar tarafından türkülerle karşılandık, işletme sahibi tarafından Kosova Kadınlar yardımlaşma Derneği  Başkanı’na, öpülerek Türk bayrağının hediye edilmesi şerefini yaşadık. Restoranın içi ve dışında horalar tepildi, türküler söylendi…

Bu yerleri mutlaka gezmek lazım…

Ercan Kasap

11.12.2022

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

KUZEY…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş