a

DÜN 29 EKİM’Dİ…

Direnemedim... Güçlü kalmayı denedim ama yapamadım...Tutamadım gözyaşlarımı... Dün doğum günü idi Cumhuriyet’in...Yaşı 99 oldu...Cumhuriyet için dün söylenen her söz için, yapılan her konuşma için, söylenen her şarkı için göz yaşı döktüm heyecandan. Cumhuriyetin doğum yıldönümünde dün yoğun duygular içindeydim.

Direnemedim… Güçlü kalmayı denedim ama yapamadım…Tutamadım gözyaşlarımı…

Dün doğum günü idi Cumhuriyet’in…Yaşı 99 oldu…Cumhuriyet için dün söylenen her söz için, yapılan her konuşma için, söylenen her şarkı için göz yaşı döktüm heyecandan. Cumhuriyetin doğum yıldönümünde dün yoğun duygular içindeydim.

Dün 29 Ekim’di…

Kendimle mücadele ettim…Kalbime söz geçirmeyi çalıştım, ama olmadı. Duygularımı dizginlemeyi beceremedim…yasak getiremedim gözyaşlarıma…

Cumhuriyet uğruna canını feda etmiş tüm şehitler, tüm yiğitler anıldıkça, Cumhuriyetin temelini atanlar yad edildikçe gözyaşlarım sel oldu… En fazla da yüce Atatürk’ün ismi zikredildikçe, gözyaşlarım durmak bilmedi.

Dün 29 Ekim’di…

Kendime hükmedemedim…Gözyaşı damlaları kayıp aktı yüzümü ıslatarak…silmeyi düşündüm ama yapamadım…

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Cumhuriyeti  çok zorlu şartlarda kurduğuna vurgu yapan her konuşmacıyı dinledikçe gözyaşlarıma hakim olamadım.  Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idarenin  Cumhuriyet idaresi olduğunu bilen Atatürk’ün, Türkiye’yi güçlü kılan devrimlerinin önemine değinen belgeselleri izledikçe, gözyaşlarıma hükmedemedim…

Dün 29 Ekim’di…

Akmayın diyemedim…Beni zayıf göstermeyin diye yalvaramadım… Gözyaşlarım beni dinlemedi….Türk vatanını yücelten Türk bayrağı dalgalandıkça gözyaşlarıma söz geçiremedim… O bayrak ki bir sevgidir milletle özdeşleşen, o bayrak ki, yaşama sevincimizin övüncüdür. Bağımsızlığın simgesi olan Türk bayrağı dalgalandıkça, hür ve özgür Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşayacağını bilmenin sevinci, gözyaşlarına işledi.

Dün 29 Ekim’di…

Frenleyemedim duygularımı… Hakim olamadım gözyaşlarıma…

Cumhuriyeti yücelten marşlar çalındıkça, ulu önder Atatürk’ün sevdiği türküleri dinledikçe, duygudan duyguya sürükleyen o şarkılarda, eşsiz bir uyum ve armoni içinde buldum kendimi. O şarkı ve türküler ki, insana hem heyecan katan, hem huzur verendir.

Dün 29 Ekim’di…

Dün gözyaşlarımın tutsağı oldum. Gözyaşlarımın bana vurduğu prangalardan kurtulamadım…

Cumhuriyetin kurulmasında ödenen bedelleri düşündükçe,  kısıtlı imkanlarla başlayan kalkınma hamlesi ve  Türk toplumunun siyasi, ekonomik ve kültürel yönlerini etkileyen reformların verdiği gururlandırıcı neticelerini kavradıkça, gözyaşlarıyla kurulan cumhuriyetin ebediyen sevgi ve şefkatla yaşayacağını bilmek, güzel bir duygu.

Cumhuriyet bir masal değil, destansı bir mücadelenin, yaşanmış  gerçek  başarı hikayesidir. 99 yıl bir düş değil, asırlarca anlatılacak bir mücadeledir. Cumhuriyet yaşama anlam katan bir yaşama tarzıdır.

Cumhuriyet Türk’e çok yakışıyor…Hem de çok…

Ercan Kasap

30.10.2022

0 1 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

TABLET DAĞITIMI İSABETLİ FAKAT…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş