a

RASYONALİTEDEN UZAK…

Kosova bazı konularda ve bazı durumlarda bir türlü pratik ve pragmatik çözümler üretemiyor maalesef. Bu durum Kosova insanını bazen çıldırtma noktasına getiriyor.

Kosova’nın en büyük hatası, ekonomide, siyasette, eğitimde, kültürde, sağlıkta, çevrede ve sokakta yaşanan zorluk ve sıkıntıları görmemesi ya da görmeyi istememesi.

Ülkeyi yönetenler, ekonomideki  gidişatın iyi olmadığını, siyasette kördüğümün hakim olduğunu, eğitimde kalitenin düştüğünü, kültür diye bir şeyin kalmadığını, sağlıkta örgütlenememenin göz göre göre insanlara büyük zarar verdiğini, çevrenin çöplüğe dönüştüğünü, sokaktaki insanın bitmek bilmeyen sıkıntılarını göremiyorlar mı? Ya da görmeyi istemiyorlar mı?

Rasyonaliteden uzak Kosova’da olan biteni işine geldiği gibi gören, acı hakikatlerden kaçan siyasilerin  anlaşılmaz akıl dışı tutumları, nasıl bir ülkede yaşıyoruz sorusunu sordurtuyor insana ister istemez …

Üzerimize düşen sorumlulukların farkına varamazsak, geri dönüşü olmayan kayıplar yaşayacağız.

Söz gelimi sağlık alanında savaştan sonra 22 yıl geçmesine rağmen devlet sağlık kurum ve kuruluşlarının çalışmalarında gözle görülür olumlu bir gelişme henüz yaşanmadı. Hata, durum daha da kötüleşti.

Hastanelerde yıllar yılı süren ilaç eksiği, cihazların sık sık arızalanması, yetersiz hizmet, doktor randevusu  ve ameliyatlar için aylar süren beklemeler gibi olumsuzluklara şimdi, doktorların ülkeyi terk etmesi nedeniyle yaşanan sıkıntılar eklendi. Doktor ve hemşire eksiği iyiden iyiye hissedilmeye başladı. Durum böyle iken corona salgını yeniden hızla yaygınlaşmaya başladı.

Ülke genelinde COVİD-19 vaka sayılarında son haftalarda görülen artış, endişe verici boyutlara ulaşmaya başladı. Yeniden hortlayan coronavirüse bulaşan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Buna rağmen, maske taşıma zorunluluğu konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından henüz bir karar alınmadı.

Kosova’da coronavirüse kapılan hastanın muayene olması ve tedavi edilmesi sürecinde çarpık olarak sayılabilecek prosedürler de devam ediyor.

Virüslü olduğunu şüphe eden bir hasta önce en yakın Aile Sağlık Merkezi’nde muayene oluyor. Doktor, test ve kan analizlerin yapılmasını hastadan talep ediyor. Virüs şüphesiyle hasta Kosova Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü’nde test yaptırıyor. Ertesi gün kan tahlilleri için yine Aile Sağlık Merkezi’ne gidiyor. Aynı gün bir kaç saat sonra kan tahlillerinin  sonuçlarını almak için aynı merkeze gidiyor.

Bir gün sonra Enstitü’den pozitif olduğu haberi geliyor. Hasta rapor almak için bu enstitüye gidiyor, önce  bir form dolduruyor, ertesi gün tekrar enstitüye gidip rapor alıyor. Kısaca virüslü bir hasta evinde izolasyona girecek yerde, saçma prosedürler nedeniyle hasta halde bir kaç kez evden çıkmak zorunda kalıyor.

Virüslü olan bir hasta evinden bir kaç gün arda arda bir kaç kez çıkarsa, bu hastanın başka insanlara virüsü bulaştırma ihtimali nedir sizce?. Bu şekilde Kosova’da günde ortalama vaka sayısının bin 500 değil, 15 bin olması gerekirdi.

Sağlık ekiplerinin hastaya izolasyon şartlarında muayene etmesi ve takip eden covid testi gerçekleştirilmesi, kan alma gibi işlemleri yapması yerine, hasta elini kolunu sağlayarak, bir de maskesiz halde sağlık ocağının yolunu bir kaç kez tutmak zorunda kalıyor. Buna eczaneden ilaç satın almaları da eklemek lazım.

Peki, Sağlık Bakanlığı, covidli hastalara neden bu işkenceyi yapar. Bunu geçtik, neden sağlık ocağına, Ulusal Sağlık Enstitüsüne gidip gelmeler konusunda somut önlemler almaz. Covidli hastaların doktora görünmesi, covid testi yaptırması, kan aldırması, ilaç satın alması için hasta halde ve virüsü çok sayıda insana bulaştırabileceğini bilerek  en az evinden 5-6 defa çıkması normal midir? Bu konuda hiçbir sağlık otoritesinden bir laf işetemezsiniz.

Rasyonaliteye bu kadar yabancı kalınır mı? Covide bulaşmış ve tedavi olmak için sürekli doktora gidip gelen kaç hasta dışarıda geziyor? Virüslü bir kişinin 17 kişiye virüsü bulaştırabileceği bilindiği halde, vaka sayısında patlama olmaması düşünülemez.

Kosova’da coronavirüs ile mücadele bu ise, o halde, salgın karşısında beyaz teslim bayrağını açmak ve ne olacaksa olsun demek şaşırtıcı olmaz.

 

Ercan Kasap

31.07.2022

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BAŞBAKAN KURTİ, GÜVENLİK KONSEYİNİ TOPLADI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel