Maske, karantina, kısıtlamalar. Tedbirler insan psikolojisini derinden etkiliyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Covid-19 salgın sürecinde; kalabalık ortamlara girmekten kaçınma ile başlayıp yüz yüze iletişimin kesintiye uğraması, stres ve kaygı düzeyindeki şiddetli artış ile yeni bir hayat düzenine geçildi.
Kosovaport’a konuşan Uzman Pskikolog ve Psikoterapist Enver Çesko, salgının sosyal, psikolojik ve bilişsel açıdan insanın dengesini bozduğunu belirterek, en çok kayg ve depresyonun görüldüğünü ifade ediyor. Çesko, insalarda kaygının yüzde 48 oranında attığını ve izolasyonda olan kişilerde depresyon görülme oranının arttığını belirtiyor.
Koronavirüse yakalanan insanların çok daha kaygılı olduğu görülmüştür. Salgın birçok kişide ölüm korkusunu da artırmış durumda.
Uzman Pskikolog ve Psikoterapist Enver Çesko, bu kişilerin panik ve kaygıya düşmemesi gerektiğini söylüyor.
“Bu süreçte danışanlarımda ölüm korkusunun arttığını gözlemledim. Daha hassas insanlarda bu korku daha çok gözlemleniyor. Hassas kişiler daha çabuk kaygı ve paniğe kapılabiliyorlar. Tüm bunların altında da korku yatıyor. Bu korkuyu yönetmenin en iyi yolu kabullenmektir. Korkumuzu kabul ederek bu durumu yönetebiliriz. Kaygı ve depresyonun önüne geçebilmek adına, Covid-19’a yakalanmış ve evde tedavi gören kişilerin tüm dünyadan dışlanmış hissetmesine engel olmalıyız. Ev ortamında izolasyonda olan kişilerle maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyarak iletişime devam etmeliyiz. Koronavirüse yakalanan kişi dışlanmış hissederse, depresyona girebilir ve iyileşme süreci uzayabilir.”
Salgın döneminde aile problemleri artarken, çocuklar üzerinde bıraktığı etkinin de oldukça fazla olduğu gözlendi.
Uzman Pskikolog ve Psikoterapist Enver Çesko, “Gençler, arkadaşlarıyla çok kısıtlı saatlerde görüşebiliyor ya da hiç görüşmüyor. Bu da beraberinde ekran üzerinden sosyalleşmeyi getiriyor. Çocuklar saatlerce odalarına kapanarak bilgisayar oyunu oynuyor. Çocuklar sosyalleşemediği için şiddete meyilleri de artıyor. Ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Çünkü çocuklar arasında da şiddet olayları artıyor” diyor.
Corona virüsü salgını toplumun dezavantajlı gruplarını ve engelli vatandaşları da etkiliyor.
Uzman Pskikolog ve Psikoterapist Enver Çesko, engelli bireylerde durumun daha da zor olduğunu belirtiyor. Çesko, “engelliler normal hayatta da oldukça büyük zorluklar yaşıyor. Salgın dönemi onlar için çok daha zorlu. Sosyalleşemedikleri ve uzun süre kapalı kaldıkları için saldırganlaşabiliyorlar ve öfke artışı olabiliyor. Bazı aileler bunu farketmeyebiliyor” diyor.
Peki, bu travmayı nasıl atlatacağız?
Uzman Pskikolog ve Psikoterapist Enver Çesko, tedbirler çerçevesinde umudmuzu hiçbir zaman kaybetmememiz gerektiğini belirterek, “bağışıklık sistemimizi güçlü tutarsak umudumuz artar, umudumuz arttıkça hareket etmeye başlarız. Hareket etmeye başladıkça da sosyalleşmeye başlarız. Burada önemli olan, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, sağlıklı beslenme, egzersiz ve uyku düzeni oluşturmak. İş hayatımızdaki stresi de yönetmeyi öğrenmeliyiz. Aile bağlarımızı koparmadan telefonlar üzerinden iletişime devam etmeliyiz. Salgın elbette geçecek. Ancak, bu yeni yaşam koşullarına ayak uydurup, bu salgından ders çıkarmalıyız” diyor./kosovaport/
BULGARİSTAN’IN YENİ PARLAMENTOSU İLK GENEL OTURUMUNU YAPTI
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI