a

İKİNCİ BİR TÜRK PARTİSİ…

Bıçak kemiğe dayanmadıkça,  Kosova’da ikinci bir Türk partisinin kurulmasına prensip olarak karşıyım. Siyasi sahnede bir Türk siyasi oluşumunun daha boy göstermesini fazla buluyorum.

20 bin nüfuslu Türk toplumuna ikinci bir siyasi parti fazla gelebilir.  Geçmişte de Türk toplumu bir süreliğine  iki  parti tarafından temsil edildi. O dönemde yaşanan tecrübe, hayırlar getirmedi. Kosova Türk Adalet Partisi (KTAP), Kosova Türk Demokratik Partisi (KDTP) karşısında fazla dayanamadı ve varlığına son verdi. Arkasında ise insanlar arası ilişkilerinde yıkımlar bıraktı. O yıkımların izleri hala silinmedi.  O dönem halkta, ilk sırada iki parti sempatizanları arasında hiç azalmayan gerginlikler ve sürtüşmelerden kazanılan  tecrübe, hiç kimseye yarar sağlayacak nitelikte değildi.

Çünkü, korkarım geçmişteki tablo tekrarlanmış olacak, bir parti diğer partiyi siyasi rakip değil,  düşman olarak görmeye başlayacak. Balkan mantalitesinin özünde vardır çünkü böyle  bir yaklaşım. Bu hiç iyi olmaz, insanlar arasındaki ilişkileri zedeler. Genel olarak demokrasi  ve siyasi çoğulculuğa bir değer katar mı, katabilir, ancak, kişisel ilişkilerde muhtemelen hasara yol açar.

İkinci bir Türk partisinin kurulması gerekli midir?

KDTP’de yeni yönetimin davranış ve kararlarını, topluma değil,  kişisel çıkarlara hizmet edecek şekilde değerlendirenler, ikinci bir partinin kurulmasını hem gerekli hem zaruri olarak görmekteler. Bir Türk siyasi öznenin  daha  kurulmasına sıcak bakanlar, KDTP ‘nin  şu an izlediği çizginin, bir dava partisi çizgisinden ayrıldığını gösterdiği görüşünü savunmaktalar. KDTP’nin hızlı bir şekilde  dava partisi vizyonundan uzaklaştığını düşünenler, KDTP’nin halihazırda halkı yönlendirecek gücünü yitirdiğine vurgu yapmaktalar. İsteksiz ve takatsiz bir görünüm sergileyen KDTP’de, “diğer tarafı”  tecrit etme hareketlerini öncelemesi, parti üyeliğinin kolay  kolay yutabilir nitelikte olmadığı aşikar.

Partide bir çok üye, bir çok aydının diğer “tarafın” temsilcisi olduğu ya da diğer “tarafı”  savunduğu  gerekçesiyle  harcamanın   hiç de akıllıca bir strateji  olmadığına dikkat çekmekteler.  Parti liderliğini betonlaştırmak, dolayısıyla “kendi adamlarını” belirli yerlere yerleştirmekle  konumunu sağlamlaştırmak adına aydınların heba edilmesinin,  parti ilkelerine ihanetlik olarak  değerlendirenlerin sayısı da az değil.

Halbuki hiç bir parti üyesi, hiç bir Türk aydını harcanmamalı, dışlanmamalı, tecrit edilmemelidir. Çünkü bu lüksü hiç kimse kaldıramaz. Bu yük zamanla ağır gelir. Genel çıkarlara ters düşen bu davranışlar, halkımıza , bununla birlikte partiye onarılması zor  zararlar verir.

KDTP’nin yeni yönetimi toparlanmadıkça, yeni bir partinin kurulmasının bir ihtiyaç olduğunu savunanlar her geçen gün artar. İkinci bir Türk partisinin kurulması gerekçeleri daha da gerçekçi ve inandırıcı olmaya başlar.

Asıl soru şu: tüm aydınları, tüm partilileri  farklı düşünseler  bile, değişik görüşlerde olsalar  bile kucaklamak o kadar zor mu?

Ercan Kasap

26 .02.2020

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BAŞBAKAN: ACELE ETMEYİN KARŞILIKLILIK ESASI UYGULANACAK

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegelcasibom giriş