Arnavut tarih kitaplarından Osmanlı ve Türkler hakkında olumsuz imaj yaratacak ifadelerin ve paragrafların çıkarılması başka bir deyişle tarihin düzeltilmesine ilişkin Türkiye tarafından gelen talepler, hatırlanacağı gibi Kosova’da sert tepkilere neden olmuştu. Türkiye Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bu talebi orta atmıştı, Priştineyi ziyaret eden Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, tarih düzeltilmesinde yarar var mesajını vermişti. Kosova medyasının bir bölümü bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu talep ve mesajları, “ Türkiye Arnavutların tarihini değiştirmek istiyor” şeklinde hatalı şekilde manşetlere taşıyınca, olanlar oldu. Arnavut aydınlar, akademisyenler tarihçilerden bir çoğu tek tek tepkilerini dile getirerek, gösterdikleri aşırı tepki dozuyla ve ortaya attıkları görüşleriyle adeta Türk düşmanlığı havasını estrimeye girişti.Anlaşılan, tepki gösterenler, Türk yetkililerinin ziyaret amaçlarını ve mesajlarını doğru okuyamamıştı. Mesajların özüne inememişti.
Zira, dünyada her kes dost arar, dost bulmaya çalışır. Bazıları, dost varken, dostu düşman saymaya çalışır.Ne garip değil mi? Arnavutların aydın kesiminin bir bölümünde bu eğilimi fark etmek daha da garip. Ama böyle düşünmeyeler de var. Türkiye’nin talebini, Türk Bakanlarının Kosova ziyaretlerini ve verdikleri mesajları doğru okuyanlar var. Onlardan biri de Arnavutluğun eski Başbakanlarından, Sosyalist Partisi’nin üst düzey yetkilisi ve milletvekili Pandeli Majko. Geçenlerde “Arnavutluk’ta çıkan “Shqip” gazetesine verdiği mülakattan özetler sunuyoruz.
Arnavutluğun eski Başbakanlarından Pandeli Majko,tarih ile ilgili olarak Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklmalarından Arnavutların rahatsız olmaktan çok , Ankara’nın yeni dış politikasının “şifresini “ çözmeleri gerektiğini belirtti.
Osmanlı ile ilgili Arnavut tarihinde düzeltmelerin yapılmasını talep eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarına değinen Majko, “ Davutoğlu’nun açıklamalarından Arnavutlar rahatsız olmamalıdır. Arnavutlar, Ankara’nın yeni dış politkasının “şifresini” çözmelidir” dedi. “Shqip” gazetesine verdiği mülakatta, Arnavut tarihinde düzeltmelere gidilmesi talebiniinin ardından Türkiye gibi dost bir ülke ile neler oluyor sorusuna, Arnavutluk Sosyalist Partisi’nin üst düzey yetkililerinden milltvekili ve eski Başbakanlardan Pandeli Majko, “ beklenmedik hiç bir şey olmadı.Türk diplomasisinin 1 numarasının ziyaretini, Türk dış politikasının Balkanlar’da oynamak istediği başrol oyunculuğunun bir parçası olarak görmeliyiz. Zira bu politikanın özünde Avrupa boyutu olmakla birlikte, Avrupa Birliği ile Orta Doğu arasındaki ilişkilerin kapısı olması amacına hizmet etmek vardır. Soğuk savaşın sona ermesi ve Yugoslavya’nın dağılmasının ardından oluşan boşluk, ağırlığı ve rolü itibariyle Türkiye gibi uluslararası bir gücün oyun sahnesine, diğerlerinden daha fazla tanıdığı bir bölgeye yeniden dönmesini engeleyecek değildi heralde” şeklinde konuştu.
Bakan Davutoğlu’nun Kosovalı Arnavutlardan Tito ve Enver Hoxha’nın mirasından uzak durmalarını istemesine de değinen Majko,” bu açıklamaların, “ incitici” ya da “Arnavut olmaktan vazgeçmek” veyahut daha kötüsü Arnavutları Avrupa kimliğinden uzaklaştırarak “çağdaş Osmancılığa” yöneltmek eğilimi olarak algılanmamalıdır. Hayır. Türkler diplomaside naif duruma düşmekten hoşlanmazlar.Dahası Arnavutların sabrını taşırmak ve Arnavutların Türk dostları tarafından ihanete uğramış hissine kapılmalarına yardımcı olacak eğilimlere asla izin vermezler. Öncelikle günümüzde Ahmet Davutoğlu, tarih kitaplarında bizden öncekilerin okudukları “ Bosfor’un hasta adamı” ‘nı temsil etmiyor. Türklerin çıkarları, kendi lehine de olacak şekilde ve gerek bölgedeki istikrara, gerek ise de bölgede Türklerin başrol oynamalarına hizmet edecek olan dirilmiş bir Arnavut jeopolitik unsurunu arzuluyor.Türk “ şifresini” olduğu gibi ve doğru anlayın.Davutoğlu, Arnavutları, “Avrupa’nın Jön Türkleri “ ilan etmek için değil, bölgede yeni gerçekçiliği anlamak için Arnavutlara dostça bir davet yapmak amacıyla geldi. Bu gerçekçilik, Arnavut unsurunun bundan böyle Belgrad’ın “ yan ürünü” olarak tanımlanmasına ve Arnavutlara bu rolün biçilimesine son verilmesi , ayrıca, önceki bilinçaltı izolasyondan kurtulması anlamına gelmektedir.
Türk tarafının tarih konusundaki taleplerinin Hristiyan Arnavutlar ile Müslüman Arnavutlar arasında veya anavatan Arnavutluk ile Kosova, Makedonya ya da Karadağ’da yaşayan Arnavutlar arasında bölünmelere yol açabileceğine dair Makedonya’nın eski Arnavut siyasilerinden Arben Xhaferi’nin uyarılarını da değerlendiren Majko, Türkiye’nin Arnavutları bölecek bir faktör olarak görülmesinin aşırılıcılığa kaçtığını belirtti. “ Bu kaygı, Türkiye’nin Arnavut dünyası üzerindeki gerçek etkisi açısından aşırıdır” ifadesini kullanan Pandeli Majko, “Çocuklarım Türk okullarında eğitim görüyor ve bir Ortodoks olarak çok iyi iş çıkarttıklarını söylemeliyim.Türkiye’de dostlarım var. Onlar bana Pandeli’nin kısıltmasını kullanarak Ali diyorlar. Bu dostlarıma “ inançsız mı” demem lazım. Türkiye ve Türkler, bilinen ya da bilinmyen gerekçelerden dolayı , biz Arnavuıtları seviyorlar, bu ağlayacak bir durum değildir, bir günah da değildir.
Sırbistan Savunma Bakanı’nın bir süre önce Ankara’ya yaptığı ziyaretinin ardından Türkiye’nin Arnavutlar ile davranışında bir şeyler oldu sanki.İki ülke arasında bir yakınlaşma oldu, hemen ardından Priştine’de Türkiye, Arnavut tarih kitaplarında düzeltmelerin yapılmasını talep etti.Size göre, daha fazla laikleştiği için Yunanistan’ın artık Balkanlarda Ortodoks Grubu’nun liderliğini kaybettiği bir ortamda Arnavutların bölgde konumu ne olacak?, sorusunu cevaplayan Pandeli Majko, “ son dönemlerde hiç bir şey olmadığını, gördüklerimizin, çoktandır olmuş bir olgunun yansımasını teşkil ettiğini belirtti. Pandeli Majko, “sağuk savaşın sona ermesinin ardından Rusya, rahatsız olmasına karşın, eski Sovyet Cumhuriyetleri’nde Türkiye’nin artan rolünü kabul etmek zorunda kalmıştır.Türkiye’nin Moskova ile güttüğü politikasında ağırlık ekonomik ilişkilere verilmiştir.Belgrad’ıın resmi politikası ise, Türkiye’nin çıkarlarının, Kosova, Bosna, Makedonya ya da Arnavutluk ile başlamayacağını ve bitmeyeceğini iyi bilir. Sırbistan, Rusya-Türkiye arasındaki statukodan yararlanarak, Avrupa çıkarlarının önemli bir bölümünün Rusya poltikası ile örtüşttüğü için bölgede yeniden doğuş olarak kendini sahneye çıkarmayı arzuluyor. Üstelik oyun, Yunanistan’ın laikliğiyle alakalı değil. Odisey ulusunun düşüşte olduğunu, yeniden doğan Sırbistan’ın bölgede Yunanistan’ın yerini aldığını düşünenler yanılıyor” diye belirtti.
Başbakan olarak iki kez, savunma bakanı olarak bir kez Başbakan Erdoğan dönemi öncesi ve sırasında Arnavut-Türk ilişkilerine yakından tanıklık ettiniz.Arnavutluk ve Arnavutlar ile siyasi yaklaşımda her hangi bir değişiklik var mı ?, sorusuna Pandeli Majko, “ Önemli sayılabilecek değişiklik yok. Türkler, kendi tarihlerinde Arnavutlardan saygı ile bahsetmekteler. Arnavut politikası tarafından ortaklığa dair yanıt gelmiş olursa eğer, bu saygı daha da artmış olacak. Sevgi kadar karşılıklı çıkarlar da var.Türkler tarihsel olarak duyguları çıkarlardan ayırmayı bilirler. Türklerin çıkarları , Arnavutların çıkarlarının “ yedek bileti” olarak kalamaz, aynı zamanda Avrupa karşısında Arnavutların “ihanet” varsayımı da olamazlar.Türklerin Priştine ve Tiran ziyaretlerini, “ Bizimle geliyor musunuz” olarak değil, “ yeni bir rol için hazır mısınız” çerçevesinde görüyorum…Ve, haklılar”, şeklinde yanıt verdi.
Ercan Kasap
16.10.2011
BERNJAK’TA BİR FRANSIZ ASKERİ ÖLDÜ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.