Üzerinde durmuş olacağım mevzu tam da başlığa koyduğumuz atasözüne çok uygun. Önce atasözün anlamına bakalım.
“Bir kimse iki büyük işi aynı zamanda yapamaz. Önemli bir işi başarmak için bütün gayretimizi ona yöneltmemiz, dikkatimizi dağıtmamamız gerekir. Bir kimse, ne kadar akıllı ve çalışkan olursa olsun, iki büyük işi aynı zamanda yapamaz” deniyor atasözün anlamı ile ilgili açıklamada.
Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Priştine Şubesi’nde geçenlerde yapılan organ seçme süreci çerçevesinde Yönetim Kurulu’na, Kosova’nın en köklü derneklerinden bir olan Priştine “Gerçek” Kültür Sanat Derneği Yönetim Kurulu üyelerinden bir kaçı, KDTP Priştine Şubesi Yönetim Kurulu’na seçildi.
“Gerçek” Derneğinin tüzüğü olsun, parti tüzüğü olsun, buna müsade edebilir, bu açıdan bir sakınca olmayabilir, söz konusu arkadaşlar çok becerikli, çok yetenekli olabilirler, ancak biri sivil toplum kuruluşu olan , diğeri siyasi parti olan her iki oluşumun aynı anda Yönetim Kurulları’nda üye olmanın doğru bir yanını göremiyorum. Daha net olarak doğru bulmuyorum. Çünkü etik değil.
Bazı konular hariç, her iki oluşumun benimsedikleri farklı misyon ve fonksiyonlarına bakıldığında, her iki Yönetim Kurulu’nda aynı anda üye olan arkadaşların , başarılı olacaklarına , dernek ve partide çalışmaları aynı anda daha ileriye taşıyacaklarına şüphe ile bakıyorum. Aynı anda dernekteki, görev, yükümlülük ve sorumluluklarını, partideki görev, yükümlülük ve sorumluklarını aynı çizgide nasıl yürüteceklerini gerçekten merak ediyorum. Konuya iyimserlikle bakanlar olabilir, fakat gerçekçi olmak gerekiyorsa, iş hiç de basit değil ve konuya yüzeysel eğilmek hata olur.
Aynı hata, 2004 yılında KDTP Priştine Şubesi’nde gerçekleştirilen organları seçme sürecinde yaşanacaktı. Vefat etmiş olan eski milletvekili Gani Sadık’ın KDTP Priştine Şubesi’nin başında olduğu dönemde yapılan parti içi seçimlerden hemen sonra benzer bir durum, bir teşşebüs sonucu ortaya çıkmıştı. Uzun ve çetin tartışmlar sonucunda “ Gerçek” Derneği ve Parti Şubesi Yönetim Kurulları’na aynı kişilerin üye olamayackaları kararına varılmıştı. Haklı gerekçeler, bu hatanın yapılmamasında üstün gelmişti.
Aynı kişilerin parti ve dernek yönetim kurullarında üye olmaları, birlik ve beraberliğe katkı sağlayabilir düşüncesini savunanlar olabilir, ancak iş yapma konusuna gelince, parti ve dernek kararlarının uygulanması söz konusu olunca, birlik ve beraberlik ilkesi solan yaprak hikayesine dönüşebilir.
Çünkü ne dernek partinin, ne parti derneğin gölgesinde kalmamalı.
İşaret etmek istediğim başka bir tehlike daha var. Bu durum umarım çıkar çatışmasını doğurmaz, kültürel menfaatler mi, siyaset mi daha önemli diye suni gündemlerin oluşmasına neden olmaz.
Ercan Kasap
04.08.2019
LDK DELEGELERİ YENİDEN İSA MUSTAFA DEDİ
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI