Kosova’ da beş yıl önce, doğrusu 12 Ocak 2015 günü Priştine’nin Fuşkosova kasabasının Roman mahallesinde sokak köpekleri tarafindan ısırılan bir çocuk, hayatını kaybetmişti.
İki gün önce de aynı mahalleden, 11 yaşında başka bir çocuk tecavüze uğramış ve ardından faili tarafından öldürülmüştü.
Çok acı olaylar bunlar. Bir anlık durup, şöyle düşünürsek: “Ya o can çocuklar bizim çocuklarımız olsaydı?”, acısını, daha iyi anlamış oluruz.
Çok demokratik, ayrımcılık yapmayan insan haklarına saygılı olduklarını ifade eden Kosova kurumları ve vatandaşları, her iki olayda tepkilerini ortaya koymakta, suçluların ve sorumluların hak ettikleri cezaya çarptırılması konularında, sınıfta kalmıştır.
Yıllar öncesi söz konusu köpek ısırması olayından birkaç gün önce, doğrusu 7 Ocak 2015 günü yaşanan Paris’teki “Je suis Charlie” terör saldırısı kurbanları için, başkent Priştine’ de protesto yürüyüşü düzenlenmişti. Olaydaki terör kurbanları için mum yakmayı da ihmal etmeyen Kosovalılar, yanı başlarındaki cinayetler karşısında, ne dün, ne de bugün tepkilerini gerekli şekilde ve anında ortaya koyamadılar.
Oysa, bu tür olaylar karşısında hepimiz, her an ve her yerde sesimizi yükseltmek zorundayız.
Dün Fuşkosova’da olayla ilgili Roman mahallesi sakinlerinin düzenledikleri protesto yürüyüşüne katıldım.
Salı günü, başkent Priştine’de savcılık binası önünde düzenlenecek olan protesto yürüyüşüne de katılacağım.
Bu insanlık dışı olayı en sert şekilde kınarken, ortada bir çocuk cinayetinin, bir ailenin, bir mahallenin büyük ateşinin var olduğunu hatırlatıyor, yaşamak ve hayatta kalmak gibi tenel insan haklarının elden alındığı olaylara, seyirci kalmamaya davet ediyorum…
İbrahim Arslan
KAMUOYUNA VE DEĞERLİ DOĞRU YOL DERNEĞİ SEVERLERİNE ÖNEMLİ BİR AÇIKLAMA!
KARADAĞ’DA PROTESTO GÖSTERİLERİ
TÜRKİYE’NİN KEDİLERİ DÜNYA GÜNDEMİNDE: ‘BU YAKINLIK BÜYÜLEYİCİ’
PRİŞTİNE’DEN İSTANBUL’A ÜÇ KUŞAKTIR ZAMANIN BEKÇİLİĞİNİ YAPIYORLAR
ARABESK MÜZİĞİNİN ÜNLÜ İSMİ FERDİ TAYFUR HAYATINI KAYBETTİ