YAPAY ZEKÂ TEHDİT Mİ?
Son yıllarda popülerliği gittikçe artan ve hayatımızı da şekillendirmeye başlayan Yapay Zekâ, gelişimiyle birlikte endişeleri de üzerine çekmeye devam ediyor. Gerçekten de ürkütücü yanları olabiliyor mu? Bu sorudan önce Yapay Zekâ tarihine kısaca göz gezdirelim.
İnsanların çalışmalarına ve çeşitli hesaplamaların yapılmasına yönelik makineler her ne kadar tarih öncesi zamanlarda icat edilmiş olsa da, çağdaş yaşamda bulunan makinelerin öncülleri 19. yüzyılın sonlarında icat edilmiştir. Birçoğu gereksinimden dolayı geliştirilmesine rağmen bir kısmının gelişimi hayâli ürünlerden sağlanmıştır, en fazla bilineni ise robottur. “Çalışmak” anlamına gelen “Robot” sözcüğü dönemin Çekoslovak bilim-kurgu yazarı Karel Čapek tarafından yaşantımıza girmiştir. 1920 yılından bugüne kadar “insansı makine” olarak bilinen robot, tamamıyla insansı özellikleri olmamasına rağmen yaşantımızda önemli bir yere sahip olmaktadır.
Yapay Zekâ, sadece robottan ibaret olan donanımsal bir yapı değildir. Robot veya otomasyonların “öğrenmesini” sağlayan yazılım yapısında olan matematiksel bir kavramdır. İnsan gibi öğrenme ve davranmanın taklit edilerek modellenmesidir. Nesne, ses ve görüntü tanıma, tanınanlarla ilgili olarak işlem yapma ve karar verme Yapay Zekâ’nın gerçekleştirdiği işlemlerdir. Bu işlemlerin ayrıntılı açıklamaları matematik, istatistik ve programcılıktan oluşmaktadır.
Günümüzde yaşantımızın neredeyse her alanına giren Yapay Zekâ, bazı alanlarda üstünlük sağlamasına rağmen bazı alanlarda da henüz gelişme aşamasındadır. En çok kullanıldığı ve başarım sağladığı alanlar fotoğrafçılık, sağlık ve e-ticaret olarak ele alınabilir. Önerme, sınıflandırma ve kümeleme gibi işlemleri sağlamaktadır. Fotoğrafçılıkta yüz veya nesne tanıma, sağlık sektöründe hasta verilerinin işlenerek hastalığı önleyici öneri sistemleri, e-ticaret sitelerinde yer alan konuşma robotları (chatbot) en iyi örnekler arasındadır.
Henüz gelişme aşamasında olmasına rağmen bazı kişi ve kurumlar tarafından kötü amaca yönelik Yapay Zekâ yazılımları da geliştirilmektedir. Bu durum Yapay Zekâ’nın ürkütücü yönlerini yavaş yavaş ortaya çıkarmaktadır. Irkçı düşünceleri yayma, sosyal medya üzerine birbirinden farklı amaçlar için propaganda üretme, yüz kopyalama gibi işlemler bu gelişimin ürkütücü yanlarının başlangıcı olduğunun sinyalini vermektedir.
Her şeye rağmen filmlerde gördüğümüz “Dünya’nın işgâli” konusundan oldukça uzağız. Gelişim iyi yönde gerçekleşir. Kötü amaçlar ne yazık ki her zaman kötülük olarak kalacaktır.
Emre JILTA
MEDYANIN GÜCÜ
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI
HIRVATİSTAN SAĞLIK BAKANI BEROS YOLSUZLUK ŞÜPHESİYLE GÖREVDEN ALINDI
BALKANLAR’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ VE TÜRKOLOJİ SEMPOZYUMU SARAYBOSNA’DA BAŞLADI