Genellikle kraker, çikolata, kek, bisküvi, mayonez, işlenmiş ve paketli gıdalarda bulunan trans yağları yasaklayan ülkelerde, kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet ve karaciğer yağlanmasının yaklaşık yüzde 6 azaldığı bildirildi.
Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, yaptığı açıklamada, Kanada Sağlık Bakanlığı’nca geçtiğimiz günlerde hidrojenize edilmiş (PHO) yapay trans yağların kullanımının resmen yasaklandığını ve bu kapsama ülke içinde üretilen gıda ürünlerinin yanı sıra ithal gıdaların da dahil edildiğini anımsattı.
Trans yağların kullanımının Amerika Birleşik Devletleri’nde de yasaklandığını hatırlatan Yıldız, bu yağların başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere aralarında tip 2 diyabet ve karaciğer yağlanmasının da yer aldığı kronik metabolik hastalıkların gelişme riskini artırdığını söyledi.
Global hastalık yükü çalışmalarının, endüstriyel trans yağların fazla tüketiminin dünyada her yıl 540 milyon ölüme neden olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Yıldız, trans yağların, doymamış bitkisel yağlara endüstriyel işlemlerle kısmi olarak hidrojen eklenip katılaştırılmasından elde edildiğini anlattı.
Yıldız, trans yağların zeytin yağı gibi doymamış bitkisel yağlara göre daha ucuz ve uzun ömürlü olduğunu aktaran Yıldız, “Yapay trans yağlar, kraker, çikolata, kek, bisküvi, mayonez, hazır patates kızartması ve daha pek çok işlenmiş ve paketli gıdada bulunmaktadır. Trans yağ içeren ürünlerin etiketlerinde ‘hidrojenize nebati yağ’ ya da ‘hidrojenize bitkisel yağ’ ifadesi yer alır.” bilgisini verdi.
DSÖ’nün hedefi tamamen kaldırılması
Prof. Dr. Yıldız, trans yağların insan sağlığına etkisine ilişkin çok sayıda çalışma yapıldığına işaret ederek, “1990’lı yıllardan itibaren trans yağ tüketiminin LDL (kötü) kolesterol düzeylerini artırdığı ve HDL (iyi) kolesterol düzeylerini azalttığı gösterilmiştir. Trans yağ kullanımı, kalp ve damar hastalığı, tip 2 diyabet, karaciğer yağlanması gibi kronik metabolik hastalıkların gelişme riskini artırmaktadır.” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 2023 yılına kadar tüm dünyada trans yağ kullanımının tamamen ortadan kaldırılmasını hedeflediğini vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:
“Bu süreç tamamlanana kadar günlük trans yağ tüketiminin toplam enerji alımının yüzde 1’inden az olacak şekilde (2 bin kalorilik bir diyette 2.2. gramdan daha az) sınırlandırılması önerilmektedir. Gıdalarda endüstriyel trans yağ kullanımı, 2000’li yılların başında ilk olarak Danimarka, İsviçre ve İzlanda’da yasaklanmıştır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, trans yağ kullanımının yasaklandığı ülkelerde kalp damar hastalığı görülme sıklığı ve bu hastalıklara bağlı ölümlerde yüzde 6’lara varan oranlarda azalma bildirilmiştir.”
45 ülke trans yağ kullanımını yasakladı
Yıldız, bugüne kadar 45 ülkenin trans yağ kullanımının yasaklanması ya da kısıtlanmasına yönelik düzenlemeler yaptığına dikkati çekerek, haziran ayında Amerika Birleşik Devletleri ve bu ay da Kanada’da gıdalarda trans yağ kullanımını tamamen yasaklayan kanunların yürürlüğe girdiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Yıldız, “Trans yağların gıda zincirinden kaldırılmasına yönelik 2000 yılından itibaren değişik ülkelerdeki uygulamaları inceleyen 32 çalışma bir arada değerlendirildiğinde, sağlığın korunmasında en etkili sonucun gıdalarda trans yağ kullanımının yasaklanmasıyla alındığı görülmektedir. Trans yağ kullanımı, yasaklama ile tamamen ortadan kaldırılırken ürün etiketlemesine dayalı düzenlemelerle yüzde 30-74 ve gıda üreticilerinin gönüllülük esasına dayalı düzenlemeler ile ancak yüzde 20-38 oranında azaltılabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Hidrojenize edilmiş yapay trans yağ nedir?
Doğal olmayan, tamamen sentetik olan yapay trans yağlar, sıvı bitki yağlarının hidrojen ile ısıtılması sonucu elde ediliyor.
Ucuz olduğu için bazı üretici firmalar tarafından tercih edilen bu yağlar, özellikle erken ölümlerde önemli bir etken olarak gösteriliyor. Bu tür yağların en önemli zararının, “kötü kolesterol” olarak bilinen LDL’yi artırması ve “iyi kolesterol” olan HDL’yi azaltması olduğu belirtiliyor.
Bilimsel araştırmalar, trans yağ seviyesi yüksek olanların kalp krizi geçirme riskinin, normal beslenenlere göre 3 kat daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Trans yağların ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatarak diyabet, kas kaybı, kanser, obezite, kalp hastalıkları, kısırlık, karaciğer fonksiyon bozukluğu, alzaymır ve parkinson, hücre fonksiyon bozukluğu, kandaki yağ oranı yüksekliği, anne sütü kalitesinde düşüş ve düşük doğum riski gibi hastalıklara yol açtığı kaydediliyor.
Hidrojenize edilmiş yağlar genellikle hazır patates kızartmaları, cips, kraker, bisküvi, çikolata, gofret ve benzeri besinlerde kullanılıyor. /AA/
THAÇİ: ABD SIRBİSTAN İLE ANLAŞMAYI DESTEKLİYOR
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI