Değerli okurlar merhaba,
200.sayıya ulaşmanın mutluluğu ve gururuyla tüm Türkçem’cilere selam ve sevgilerimizi sunuyoruz.
Öncelikle şunu vurgulamak isterdik; Türkçem dergisi, bir direncin öyküsüdür. İlk sayısının çıkışı zor günlerin yaşandığı bir döneme rastlar. Savaşın ayak seslerinin gümbür gümbür duyulduğu günlerde, Türkçe’nin giderek yara aldığı bir dönemde kardelen misali doğuverdi.
Neden mi? Bir gereksinimdi de ondan. Bu topraklarda yıllarca sözkonusu öğrenci, çocuklar olunca, Türkçeyi sevdirmede, edebiyata gönül vermekte dergilerin de büyük payı olduğuna inandığımız için kolları sıvadık…
Sevinç,Tomurcuk, Kuş dergileri bunu yaptı daha önceleri. Bizlere, bizden öncekilere olağanüstü güzellikler verdi. Öğretmenimiz tarafından dergilerin sınıfa getirildiği an var ya, o mutluluğu, o kalp atışımızı hiç unutmadık. Türkçe’mizin güzelliği onlarda saklıymış gibi bir duygu sarardı bizi…İşte bu yüzden her türlü zorluğa rağmen, Türkçem dedik. İlla ki Türkçem dedik!
Çok şükür yüzü ak alnı açık yürümeye devam ettik. Bağrınızı açtınız, kucağınızı açtınız, yolumuza gül serptiniz ve hep beraber Türkçem’i bu günlere getirdik…
İçimize kapanmadık. Dünyanın neresinden el uzandıysa, o eli dost eli belledik, yeni dostlar, yeni eserleri dergiye kazandırmak için koştuk çabaladık…Türkçem, sınır tanımaz dedik, yeter ki derdimiz güzellikler olsun. Güzellikleri paylaşmak erdemliktir. Hep inandık, inanmaya da devam edeceğiz;
“Dünyayı güzellik kurtaracaktır“diye…
Evet, bizler anadilimizi çok sevdik. Ömrümüzü ona harcadık.Her şeyimiz odur dedik. Ancak dünyanın tüm dillerine de saygı duyduk. Kardeşliğe, dostluğa, barışa inandık. Savaştan nefret duyduk, ölümden, kandan zevk alanları insandan saymadık, lanetledik…
Ayrıca, yayın hayatına başladığı 1999’dan beri Türkçem dergisi olarak çocuk edebiyatına ve onun gelişmesine katkı sunanlara yılın ödüllerini verdik. Ödülü Türk cumhuriyetlerine de taşıdık. Öyleki Çuvaşistan, Özbekistan, Kırım, Tataristan’lı şair yazarlar da bu ödülün sahibi oldular. Bununla dünyada Türk kültür bütünlüğüne de bir nebze katkı sunduk, sunmaya devam edeceğiz…
Yola devam
Bundan sonra da aynı aşk ve sorumlulukla yola devam edeceğiz. Türkçe’nin Rumeli yakasında kimliğimize şemsiye açmayı, onu ilelebet bu topraklarda savunmayı boyun borcu bileceğiz. Yeni dizelerin, yeni tümcelerin, demir attığı liman olmayı sürdüreceğiz. Önceliğimiz bundan böyle de; gönül kapılarının çoğalmasını sağlamak, yaşadığımız bu topraklarda dostluk, kardeşlik, barış uğruna nöbete durmaktır.
Daha neyi mi arzuluyoruz
Yolumuza başlarken de aynı hedefi arzulamıştık; Türkçem olarak bu topraklarda yeni; Necati Zekeriya’ları, Fahri Kaya’ları, İlhami Emin’leri, Nusret Dişo Ülkü’leri, Hasan Mercan’ları vb. yetişmesine katkımızı sunabilmektir. Gözlemlerimize dayanarak büyük bir mutlulukla bu doğrultuda Balkanlarda gerçekten bir uyanışın varolduğunu söylemek mümkün. Yepyeni bir kuşak yetişiyor. Türkçesine hakim, yürekli bir genç kuşak! Sevinmemek elde değil. İşte bu açıdan bizler de Türkçem olark buna bir nebze katkıda bulunabiliyorsak, büyük bir kıvanç duyarız…
Saygıdeğer; öğrenciler, öğretmenler, şairler, yazarlar, bir sözle tüm okurlarımız, Türkçem sizlerden minnettardır. Size bundan böyle de layık olmak için var gücümüzle çaba harcamaya devam edeceğiz. 201. Sayıda buluşana dek, sağlıcakla kalın, yüzünüzden gülüş eksik olmasın./Z.Beksaç/
KOSOVA’DAN BALKANLARDA EKONOMİK BÖLGE KURULMASINA ONAY
ARNAVUTLUK’TA AKRAN ŞİDDETİ PROTESTOSU
BALKANLAR’IN GELECEĞİ TİCARETLE ŞEKİLLENECEK
İSTANBUL EĞİTİM ZİRVESİ 2024 DÜZENLENİYOR
ÜSKÜP’TEKİ FESTİVALDE TÜRK ÇAYI TANITILDI