a

70 YIL GERİDE KALMIŞKEN

2020’de salgın bütün şiddetiyle sürerken ve etkisini sonraki yılda da devam ettirirken, 2021’de Kosova’da Türkçe’nin 70. yılını kutlamayı düşünüyordu bazı Türkler. Hoş, 2020’nin bazı zamanlarında her türlü kalabalık törenler, eğlenceler yapılıyor, hatta salgının en kötü günlerinde bile hükûmet devrilirken, Türkler’in duyarlı olanlarında da Türkçe’nin 70. yılının kutlanacağına dair bir umut vardı. Fakat tuhaf bir durum da vardı. Kutlamaların yapılıp yapılmayacağı ile ilgili herhangi bir konuşma duyulmamış, herhangi bir girişimde bulunulmamıştı. Bununla ilgili bir işaret bile yoktu. Bu durumdan yine de pek endişeli değildi Türk halkı. Çünki bu sessizliği ardarda yapılan seçimlere bağlıyordu. Ee, kolay değil tabiî, Türk halkının temsilcileri seçilecekti. Bu öncelikli bir durumdu.

Nitekim seçimler bitmiş, halkın öncüleri seçilmişti ama öncülerden ses yoktu. İşin tuhafı, aynı halkın kurumsal öncülerinden de ses yoktu. İşte bu hayra alâmet bir durum değildi. Gerçi, genel seçimlerden önce bir milletvekili adayı, aralarında Türk kültür ve sanat dernek başkanlarının da bulunduğu küçük bir topluluğa verdiği yemekte, Kosova’da Türkçe’nin 70. yılı için bir girişim görmediğini ve bu durumun kendisini üzdüğünü belirtmişti belirtmesine ama konunun muhatapları kendisini dinlememişti anlaşılan.

Hele Kosova’da Türklük’ün ve Türkçe’nin bayraktarlığını yaptığını iddia eden kültür ve sanat kurumsal öncüleri var ya, işte onlardan biri kuruluşunu bir iki etkinlikle kutlarken, diğerinin kutlayıp kutlamadığı belli olmadı bile. Üstelik kutladıkları Türkçe’nin resmiyet kazanmasından çok, kurumlarının kuruluş yıldönümüydü. Diğer kültür, sanat ve buna benzer öncüler ise bu yıl ortalıkta görünmeyi pek tercih etmediler. Hâlbuki dernekler birliği çatısı altında da toplanan bu birkaç öncü kurumun, kurulacak Türk kültür merkeziyle daha organize olmaları bekleniyordu ama beklenen olmadı!

Eskiden günün azımsanmayacak bir zaman diliminde Türkçe ses veren, Türk Müziği Orkestrası’na bile sahip olan, hatta ülkenin diğer şehirlerindeki radyolarda da Türkçe’nin yankılanmasına öncülük eden, sadece Kosova’nın değil, zamanın Yugoslavyası’nın epey bir kısmına Türkçe seslenen Priştine Radyosu’nun Türk emektarları da bu yıldönümü sönük sayılabilecek sade bir törenle andılar. Ülkenin diğer şehirlerindeki devlet radyolarından önce Türkçe’nin sesinin kısılması, daha sonra ise radyonun kendisinin kapanması, binbir güçlükle kurulan özel işletmeli görsel ve işitsel medyaların imkânsızlıktan dolayı kısa ömürlü olması, Prizren gibi bir yerde bile günde iki, üç saat Türkçe radyo yayınının zar zor yapıldığı göz önüne alınırsa, elbette bu kutlamaların coşkulu yapılması beklenemezdi.

Asıl merak edilense, aralarında meslek veya özelleşmiş alanlar üzerine kurulanların dışında, kültür ve sanata hizmet için kurulan çoğu kuruluşun bu önemli yıl için ne yaptığıydı. Pek muhtemeldir ki bu kuruluşların bir kısmının sırf kurucularının kendilerini üst düzey yönetici olarak tanıtabilme maksadıyla, bir kısmının günün kârı sayılabilecek fırsatlardan nemalanma maksadıyla kurulduğu, bir kısmı da maddî imkânsızlıklar yüzünden tabela kuruluşlara dönüştüğü için ya bu özel yılın farkında değillerdi ya da imkânsızlıktan çaresiz kaldılar.

Derler ki, insan daima pişman olarak ölürmüş, ya yaptıklarından ya da yapmadıklarından! İşte bu mevzuyla ilgili insanlarımızın, bu vaziyetten pişmanlık duyup duymadıklarını ise yeni yıldan başlamak üzere önümüzdeki günler gösterecek, biz de bekleyip göreceğiz.

Atakan KORO

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

KOSOVA 2022’YE HAVAİ FİŞEK GÖSTERİSİYLE GİRDİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomJOJOBETbahsegel