Kosova Türk Yazarlar Birliği, Fikri Şişko başkanlığındaki Seçici Kurulu tarafından, “Yılın Kitabı” olarak ENVER BAKİ’nin “PRİŞTİNE’NİN ESKİ SOKAKLARI”nı ödüle layık gördü.Agim Rifat imzalaı Kosova Türk Yazarlar Birliği’nin yazılı açıklamsında Enver Baki’nin özgeçmişi ve çalışmasına yer verildi.
Enver Baki Priştine’de doğdu(1943).Priştine Yüksek Pedagoji Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Kürsüsünden mezun oldu.Bugüne kadar 8 kitap yayınladı:
“Anahtarlar”(1972), “Mutlu Baba”(1974), “Beş Kardeşler”(1988, 2004), “Baba Düşkünü”(1988), “Renkli Rüyalar”(1994), “Salıncak”(2006), “Taşköprü”(2008), “Canın Yaşantıları”(2010), “Priştine’nin Eski Sokakları”(2011)
Bunlardan, dördü çocuklara ait olmak üzere 6’sı hikaye. Kalanı da şiir. “Salıncak” çocuklara yönelik bir şiir kitabı, 2011’de yayınlanan ve ödüle layık görülen “Priştine’nin Eski Sokakları” şiir kitabı da yetişkinlere.“Priştine’nin Eski Sokakları” kitabındaki şiirleri Enver Baki samimi, içten, içinden geldiği gibi söylemiş, dizeler kendiliğinden, hiç zorlamadan akıp gidiyor, suda süzen bir kuğu kuşu gibi, ağacın dalından düşen bir yaprak gibi, esen bir ılık rüzgar gibi hafiften hafiften. Alıp da hiç gereksiz yere tekrar tekrar üstünde durmadan, doğasını, akışını, yapısını bozmadan, tam bir hikayeci, bir anlatıcı nasıl anlatırsa öyle dillendirmiş Baki, her şey sade, açık, net, bir avuç su gibi elimizde.
Bak ben ne diyorum nelerden dem sürüyorum iddiasında değil, ben bu ara şiir gibi akmak istiyorum diyor ve akıyor, bir nesirciye yakışır bir şekilde şiirin sandalına binip mısraların engin sularına bırakıyor kendini. Döküp de, iletmek istediğini çok kolay ve rahat bir şekilde iletiyor, sevgiyse sevgi, yokluksa yokluk, gençlikse gençlik, hatıraysa hatıra, hiç oraya buraya sapmadan, konunun dışına çıkmadan başladığı gibi bitiriyor.
O bir hikayeci daha altmışlardan bu yana, 60’lar kuşağının yazarı o, Nimetullah Hafız, N.D.Ülkü, Hasan Mercan gibi yetmişlerde de seksenlerde de öyle, şimdi de. Hikaye onun baş tacı ama biraz da ferahlayayım diyerek, şu şiir denen dağlara çıkayım ben de, o tepe senin derken bu tepe benim biraz da o çiçeklerden dereyim, her ne kadar sürç-i lisan ettiysem af-ola manasından şu şairlerin dünyasında bir şarkı da ben tutturayım, neresinden tutturabilirsem, kıyamet kopacak değil ya.
Kitabı okurken ben şahsen çok duygulandım, tam bir çocuk gibi üstünde ne varsa, cebinde ceketinde neyi ne zaman nerde saklamışsa, nereye koymuşsa çıkarıp önüne koyuyor okuyucunun bir bir; silip parlatmadan, yıkayıp ütülemeden, kıvırıp bükmeden, öyle olduğu gibi, tam da yaşına ve boyuna göre, ne eksik ne fazla, Enverce, Bakice, Enver Bakice, Priştine’nin eski ve yeni sokaklarında ne bulmuşsa eline ne geçirmiş neyi toplamışsa tek tek…
OBAMA ABD ASKERLERİNİ KOSOVA’DAN ÇEKİYOR?
MODERN ZAMANLARIN KARMAŞASI ARASINDA KAYBOLAN KOCA MEHMET BEY CAMİİ
ANITKABİR VE DOLMABAHÇE’DE HÜZÜN: 7’DEN 70’E HERKES ATA’SINA KOŞTU
TİKA’DAN BOSNA HERSEK’TEKİ SAĞLIK SİSTEMİNE DESTEK
TÜRKİYE DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN YUNANİSTAN’DA
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.